7 Temmuz 2010 Çarşamba

Ergen yuvası inci sözlük


Ahlaksız video ve resim ve yazıları internette yayarak eğlenen lamer'lar ve yandaşlarının mekanı.

Farklı sitelerde reklamlarını  adult içerikli videoları yayarak yapıyorlar. Her türlü siteye girip dalga geçer gibi bu linkleri gönderiyorlar. En büyük kozları da sanırım "yaşlı birkaç eşcinselin duşta birbirleri ile takıldığı video." Adı da hazır "Dedeler"

Toplum artık ahlaksızlığa göz yumuyor.
Bir zamanlar küfürteam diye bir forum vardı. Kendi içinde küfür edenlerin oluşturduğu bir yerdi ve kapandı.Neyse ki dışarı taşmıyorlardı. Buranın da sonunun öyle olmasını diliyorum... Spot sözlük olduğu için yine açılır ama kesin bir sonu olmalı bu işin.

Savundukları değerler diyeceğim, ama okuyunca ve görünce savundukları kayda değer hiçbirşey yok! Hayattan umutlarını öyle kesmişler ki, yazık diyorum.

İnci sözlüğün %90'ını 14-18 yaş arası  kendini olgun sanan "ben hayatı çözdüm" tavırlarında yaşayan gereğinden fazla asi tavırlı, otokontrolü olmayan ve hayatında sadece 1-2 şey yapabilmeyi öğrenmiş. Hayatı yapabildiklerinden ibaret sanan farklı sosyal tabakalardan gelen ergen kişilikler oluşturuyor.

 "Yaa olur mu? sözlükte mühendis vaar, hackerlar vaa doktoor vaaar.." tepkileri de komik.
Afedersin de öyle mühendis de, doktor da işi gücü olmayan boş insanlar demek ki oraya vakit ayırabiliyorlar.

Küfür etmek bir stres atma yöntemi ise en ilkel ve basit insan doğasına birşey katan değil alan zararlı yöntemlerden biridir.

Hayat size göre sexten ve yapabileceğiniz 1-2 şeyden ibaret ise,  amipten farksızsınız demektir.

Sürekli yeni şeyler öğrenmek, görmek için koskoca bir dünya varken önümüzde sayfalarca "@2 skmiş yazmak.
" papağan lan kafasını sallıyo hehe çok komik, baykuş lan çok komik haha, hehe kedi ".m" dedi, anan zaa " gibi aptalca ve gülmek için süngerle emilmiş bir beyne sahip olmak gereken resimlerle eğlenmek

şimdi sitenin adresini de vereyim. Soldaki başlıklarda zaten sitenin ne olduğunu belli.

İnsan olmanın ağırlığını taşıyamayanların yeri "inci sözlük.".
inci.sozlukspot.com/









29 Haziran 2010 Salı

Dance and Love



du cirque de demain'de sahne alan iki sanatçı.
Sébastien Soldevila ve Mimi Bonnavaud

Fazla söze gerek yok.
kesinlikle izlenmesi gereken bir sahne şovu..

26 Haziran 2010 Cumartesi

Candan.

Bugün yolda giderken eski albümlerimi karıştırıyordum. Candan Erçetin albümü geldi elime. Başlattım ve dinlemeye başladım..
Söööz vermiştiiin banaaaa... işte o ses..!

Candan Erçetin, bu ülkedeki en kaliteli sanatçı deseler buna itiraz etmem.
Ses,görüntü, asalet ve daha birçok şeyi barındırıyor. İyi ki böyle bir sanatçıya sahibiz.

Ve benim en derinden etkileyen şarkısı "söz vermiştin" i paylaşmak istiyorum.
Söz verenler ve gidenler bıraktıkları miraslarıyla birlikte kederli yılları yıkarlar eski aşkları üzerine..

Kaç yıl geçti bak hala
Son bakışın miras bana
Saklı duruyor ne fayda
Bıraksaydın solsaydık

Son kısım..

Bir zaman bir yerde
Buluşuruz yolu yok bunun
Kavuşuruz yolu yok bunun
Görülecek günü geldikçe

Acı çeken ve çekmiş tüm bay ve bayanlara gitsin ....

Candan Erçetin-Söz vermiştin

Öğrendik ki

Öğrendik ki....
Bir tek insanın bize ''iyi ki varsın'' demesi, varolduğumuz için mutlu olmamızı sağlar....

Öğrendik ki....
Kibar olmak, haklı olmaktan daha önemlidir.
...
Öğrendik ki....
Hayat şartları bizi ne kadar ciddi görünmeye zorlasa da hepimiz çılgınlıklarımızı paylaşacak birini arıyoruz....

Öğrendik ki....
Bazen tek ihtiyacımız olan bir el ve bizi anlayacak bir yürektir.....

Öğrendik ki....
Parayla ''klas insan'' olunmuyor....



Öğrendik ki....
İnkar edip içimizde sakladığımız şeyler gerçekliğini kaybetmiyor....

Öğrendik ki....
Biriyle dalaştığımızda tek başardığımız onun bize daha çok zarar vermesini sağlamaktır....

Öğrendik ki....
Her yarayı saran zaman değil sevgidir....

Öğrendik ki....
Çabuk olgunlaşmak için zeki insanlardan çevre edinmek gerekir.....

Öğrendik ki...
Karşılaştığımız herkes bir gülüşümüzü hak eder.....

Öğrendik ki....
Hiç kimse mükemmel değildir....

Öğrendik ki....
Hayat zorludur ama biz daha zorluyuz....

Öğrendik ki....
Gülümsemek, daha güzel bir görüntüye kavuşmanın bedava yoludur....

Öğrendik ki....
Hepimiz zirvede olmak istesek de asıl keyif oraya tırmanırken yaşadıklarımızdır....

Öğrendik ki....
Zamanımız ne kadar azsa yapacak işler o kadar çoktur....

Öğrendik ki...
Arkadaşlarımızın değişebileceğini kabul edersek, arkadaş değiştirmek zorunda kalmayız.


Öğrendik ki...
Bir saniyede yaptığınız bir şey size hayat boyu kırık bir kalp bırakabilir.

Öğrendik ki...
Olmak istediğimiz gibi biri olmak bazen hayat boyu sürebilir.


Öğrendik ki...
Yaptıklarımızın sorumluluğu bize aittir, nasıl hissedersek hissedelim.

Öğrendik ki...
Biz davranışlarımızı kontrol etmezsek davranışlarımız bizi kontrol etmeye başlar.

Öğrendik ki...
Bir ilişki ne kadar ateşli şekilde başlasa da, tutku gün geçtikçe söner.
Birbirine gerçekten bağlı olanlar, kalplerindeki sevgi asla sönmeyenlerdir.

Öğrendik ki...
Kahramanlar, doğru şeyi doğru zamanda ve sonuçlarını düşünmeden yapanlardır.

Öğrendik ki...
Adalet parayla sağlanmaz.

Öğrendik ki...
En iyi arkadaşlarımız, birlikte hiçbir şey yapmadan da çok şey yaparak da iyi vakit geçirebildiğimiz kişilerdir.

Öğrendik ki...
Kızmaya hakkımız var ama zalimce davranmaya hakkımız yok.

Öğrendik ki...
Biri bizi istediğimiz şekilde sevmiyorsa bu bizi tüm kalbiyle sevmediği anlamına gelmez.

Öğrendik ki...
Olgun olmak kaç doğum günü kutladığımıza değil, hayatta neler görüp geçirdiğimiz ve bunlardan neler öğrendiğimize bağlıdır.

Öğrendik ki...
Bazen etraftakilerin bizi affetmesi yetmez, bizim de kendimizi affedebilmemiz gerekir.

Öğrendik ki...
Biz ne kadar acı çekiyor olsak da dünya dönmeye devam ediyor.

Öğrendik ki...
Yetişirken ailemiz ve çevremiz bizi etkiler, ama sonunda nasıl biri olduğumuz sadece bize bağlıdır.


Öğrendik ki..
Bazen bir sırrı öğrenmek için ısrarcı olmamak gerekir, öğrendiğimiz şey hayatımızı sonsuza kadar değiştirebilir.

25 Haziran 2010 Cuma


İşyerimiz bir kore firması olduğu için, koreli arkadaşlarla da çalışmak durumundayız.
O kadar sakin ve iyi insanlar ki, bazen koreli olmak istiyordum ta ki, bazı yemek ve tuvalet adaplarının farklı olduğunu görene kadar :D

Yosun , yağsız pilav, makarnamsı yiyecekler diye görülen ve namul,bap, juk vs gakguk isimlere sahip olan şeyleri tüketiyorlar :d Bize de ikram ettiler ama ağız tadımıza uygun olmayanlar da var aralarında. Aslında fena da sayılmaz.
Şahsen onların yerinde olsam ben şöyle mis gibi Türk yemekleri dururken ... yook yook.:D o yosunları yemek hoşuma gitmezdi.


Onlar Türklerle çalışmaktan pek zevk alıyora benzemiyorlar :D Çünkü Türk milleti olarak sesimiz gür çıkar bizim, aşırı sıcak kanlıyızdır. Olay çıkarırız, bağırırız.
Patron 68 yaşında :D TAm bir çılgın . Alkol manyağının teki. :D Özledim ya.

Twilight çılgınlığı


Yahu arkadaş, ne alacakaranlıkmış. Genç kızlar , başroldeki robert patinson'a hasta anladıkta. Erkeklere ne demeli? Açıkçası bu serinin ne kitabını okudum ne de filmlerini izledim. İzleyenleri kınamıyorum ama bu kadar da fanatiklik olmaz kı? Bizim işyerinde erkek ağırlıklı çalışanlar var ve içlerinden bazıları ilk günden eclipse (yani son çıkacak olan ) 'i izlemek için bekliyorlar.

Edward mış, jacop muş.. Bırakın arkadaşlar bu işleri. :D

23 Haziran 2010 Çarşamba

Harika bir spor Windsurf


Eğer canınız bu yaz cidden eğlenmek ve suyla haşır neşir olmak istiyorsa. Benim gibi rüzgar sörfüne başlayın derim. Eğitim için 10 saat ders almanız yeterli. Bunun için eğitim veren bir kaç yer var.
Tuzla dodo’ya gidip rüzgarın ruhunuza işlemesini ve deniz üzerinde ( bazen içinde :P) alçaktan uçmayı tadmanız gerekir. Sörfe yeni başlayacak olanlar için ideali de budur. Başlarda sürekli düşeceksiniz bu canınızı sıkmasın. Bisiklet sürmeyi 5 dk’da mı öğrendiniz :D … Hoca zaten size neyi nasıl yapacağınızı anlatacaktır. Kuralları kavramanız zaman almaz.


Biraz daha ilerleyip akrobatik hareketler yapacağım. :)

viuuuu.....

16 Haziran 2010 Çarşamba

Bernolth



Yalnızca benden kaçma yeter
Boş sözler de etsen duymak istiyorum seni
Sağır olsan gönlüm sözlerini ister
Dilsiz olsan gördüğünü.

Kör olsam, seni görmek isterdim
Sen yanımda yol gösterici oldun
Uzun yolun daha yarısı bile aşılmadı
Bir düşün içinde yaşadığımız karanlığı

'Bırak beni yaralıyım' desen de boşa
Görevden dönülmez, yalnızca ertelenir
Başka bir yerde değil, yalnızca burda

Bilirsin özgür değildir gereksinilen kimse
Gönlüm her şeyden önce seni ister
Biz de diyebilirim, ben yerine.




Bertolt Brecht'in 19 no'lu sonnet isimli şiiri onun Almanya'nın en iyi edebiyatçılarından biri olduğunu ispatı olmak için yeter de artar bile.19. yüzyılın başlarından bu yana birçok şiiri , Türkçe'ye çevrildi. Sovyetler savaşta iken bile tiyatro kurarak sanata olan ilgisinin ne kadar yoğun olduğunu gösterebilmiş birisi Brecht.Zaten sonrasında da bir Sanat Akademisi kurdu kendisi. Kısa ömrünü birçok eser bırakarak giden edebiyatçı Berlin'de kendisinden 15 yıl sonra vefat eşiyle yanyana olan mezarında yatmaktadır.

Mezarlar ürkütücü olarak algılanır. Ancak sevdiği insanla yanyana yatan insanlar sevdiğine öbür dünyada da kavuşmuş olarak düşünülür :) Büyükanne ve büyükbabalarımız için böyle düşünerek avunabiliriz . Herşeyden önce ölümün bile hayırlısı diyelim.

Sevgiyle kalın.

9 Haziran 2010 Çarşamba

The Baseballs :)

Rock'n roll muziği yeni şarkılara uyarlansa nasıl olurdu? The Baseballs tamda bu sorunun karsılığını bize veriyor. Sinirli olarak uyandığım bir sabahta tv kumandasına basmamla karsıma çıkan bir grup baseballs.
Kendimce rock'n roll hem saygı duyduğum hemde dinlemekten zevk aldığım bir müziktir.
Elvis ve beatles olmasa zamanın insanları için büyük eksiklik olurdu bence :)

Grup 2007 yılında berlinde kurulmuş.Başlangıçta Rihanna-Umbrella ve Katy Perry'nin Hot'n cold parçalarını coverlamışlar. HEr ikisini de dinledim. Ve harika buldum.
Kliplerde hepsi ayrı birer elvis gibi :D Eminim çekimlerde eğlenceli geçmistir.
Adeta 50'leri günümüze taşıyan videolarını izlerken epey eğleneceğinizi düşünüyorum.




4 Haziran 2010 Cuma

öfke




Yıldız
Serçe parmağım derinliğindeki zihninin aciz ürünlerinden etrafınaki şakşakçıların et bağlamış dimağlarından daha az tiksiniyor olsam da yine de sana nefretten köpürmeden bakamıyorum.
Güzel
Zaaflarımı örtbas etmek için çabalayacak değilim, ama beni ancak parlak tenin buruşmaya başlayana kadar kandırabilirsin. Gün be gün çürüyüp kokuştukça külahlarımızın nasıl yer değiştireceğini sen de benim kadar iyi biliyorsun, ama uğruna gebereceğin şefkati değil, kustuğum kanları sunacağım sana.
Yağ
Etrafındaki herkesin sınırlarını zorlayan tembelliğin yetmezmiş gibi, bir de alabildiğine yılışık, şımarık tavırlarınla öyle tiksindiriyorsun ki kendinden, seni -bir türlü kopamadığın- uykunda boğmak vicdanımı tırnak kadar zedelemezdi.
Kabuk
Bildiğin ve yapabildiğin, üstüne üstlük doğru kabullendiğin tek şey kendini parlak, süslü, aldatmaca eşyalar ve yumurta kabuğundan ince zihinli insanlarla sarmalamak iken, bir de kalkıp yaşam hakkındaki kof düşüncelerinin bir önemi varmışcasına konuşmaların yok mu!
Koku
İnsanın midesini, zihnini bulandıran şu kokun! Özgürlük zannettiğin aşağılık, fakir, zavallı yaşantının kokusu bu. Fersahlarca kokuyorsun!
Acıma
O kırış kırış gözkapaklarının arasından kanlanmış gözlerinle baktıkça bana, içimdeki son şefkat kırıntılarını da yok ediyorsun. Sana acımıyorum ve acımayacağım. Uğrumda nelerden vazgeçtiğin, ne fedakarlıklar ettiğin umrumda bile değil. Hem, bir karşılık bekliyor idiysen, buna nasıl fedakarlık denir? Sen, koca yalancı, yıllarca kuytundan kopamayayım diye beni sarmaladığın yapışkan ağları paramparça ettim ben! Düş yakamdan!

25 Mayıs 2010 Salı

Çok zor bazen...

Hakkari 1-C sınıfındaki minik kardeşlerimizin yaptığı bu video çok duygulandırdı beni.
Aynı ülkeyi, aynı bayrağı aynı dili paylaştığımız bu kardeşlerimizden kilometrelerce uzağız. Çok zor şartlarda eğitim alıyorlar. Metropollerde bulunan okullardaki imkanlardan çok çok daha azı ile yetinmek zorundalar. Ama onlar yine de okumak için ellerinden geleni yapmaktalar. Oraya tayini çıkan öğretmenlerde kutsal görevlerini yılmadan devam ettiriyorlar. Emre Aydın'ın parçasının sözlerindeki bazı kısımlar cidden durumu açıklıyor. Şarkı bir aşk parçası olsa da..
"Beni sevmediğin zamanlarda alıştım susmaya" zaten can alıcı nokta..
Etnik kökenleri yüzünden şerefsizler tarafından yönlendirilip savaşa sokulan nice kürdi ve onlarla savaşan yine doğulu ve batılı mehmetçikler. Savaşın master'ı denilen kişiler ta en baştakiler ve görünmez diktatörler..

21 Mayıs 2010 Cuma

Finaller





Neden Türk'ün aklına hep son anda gelir derler? :D
Ben sene başından beri az buz uğraşmadım ama yine de yeterli olmayabiliyor..
Yazmaya bile vaktim kalmadı kısa kesip sınav sonrası devam etmeyi düşünüyorum.
Tezi teslim edip, sunum yapacağım yarın. Hadi bakalım hayırlısı..

20 Mayıs 2010 Perşembe

Eurovision


Sertap'dan sonra Milli mesele yapılan konulardan biri eurovision :D
Ben fazla takmıyorum ama yine de güzel bir organizasyon olduğunu düşünüyorum. Tabi komşuluk ilişkileri en büyük etken olsa da genelde taraflı baktığımızdan hep neden birinci olamadık diyoruz :D O kadar kolay değil bu iş..
Ben Almanyanın katıldığı şarkıyı sevdim.
Çok şeker bir arkadaş söylüyor şarkıyı :D Adı Lena, parçanın adı satellite

http://www.youtube.com/watch?v=8QSgNM9yNjo

9 Mayıs 2010 Pazar

80′lerin En Güzel 100 şarkısı





 ..



1. Take on Me Aha
2. Summer of 69 Bryan Adams
3. Forever Young Alphaville
4. Big in Japan Alphaville
5. Girls Just Wanna Have Fun Cyndie Lauper
6. Take My Breah Away Berlin
7. Walk Like an Egyptian Bananarama
8. Life is Life Opus
9. Every Breath You Take Police
10. Careless Whisper Wham

11. Like A Virgin Madonna
12. Do They Know it’s Christmas Time? BandAid
13. Hello Lionel Richie
14. Down Under Man At Work
15. Money For Nothing Dire Straits
16. 99 Luftballons Nena
17. You’re My Heart, You’re My Soul Modern Talking
18. Brother Lui Modern Talking
19. Cherry Cherry Lady Modern Talking
20. Maria Magdalena Sandra

21. Rock Me Amadeus Falco
22. Riddle Nick Kershaw
23. Love is a Battlefield Pat Benatar
24. Livin’ On a Prayer Bon Jovi
25. Night Shift Commodores
26. Tainted Love Soft Cell
27. Do You Really Want to Hurt Me Culture Club
28. Hungry Lie A Wolf Duran Duran
29. Walk Of Life Dire Straits
30. Brother in Arms Dire Straits

31. Sweet Dreams Eurythmics
32. I Like Chopin Gazebo
33. I Want To Know What Love is Foreigner
34. Relax Frankie Goes To Hollywood
35. You Belong to the City Glenn Frey
36. Sledgehammer Peter Gabriel
37. Sexual Healing Marvin Gaye
38. One Night in Bangkok Murray Head
39. These Dreams Heart
40. Billy Jean Michael Jackson


41. Do What You Do Jermaine Jackson
42. We Didn’t Start the Fire Billy Joel
43. To Shy Kajagoogoo
44. Cherish Kool and the Gang
45. True Colors Cyndie Lauper
46. Footlose Kenny Loggins
47. Like A Virgin Madonna
48. Say, Say, Say Paul McCartney & Michael Jackson
49. Who Can It Be Now? Men At Work
50. Nothing Compares Sinead O’Connor


51. Addicted to Love Robert Palmer
52. Ghostbuster Ray Parker Jr.
53. West End Worlds Pet Shop Boys
54. Free Fallin’ Tom Petty
55. Another One Bites the Dust Quenn
56. Somebodie’s Watching Me Rockwell
57. Endless Love Diane Ross and Lionel Richie
58. Smooth Operator Sade
59. Shout Tears For Fears
60. Holding Back The Years Simply Red



61. Celebrate Youth Rick Springfield
62. I’m going Down Bruce Springsteen
63. Born in the USA Bruce Springsteen
64. We Built this City Starship
65. Mr. Roboto Styx
66. Eye of The Tiger Survivor
67. Total Eclipse of the Heart Bonnie Tyler
68. What’s Love Got to the With it Tina Turner
69. Red Red Wine UB40
70. With or Without You U2


71. Still Haven’t Founı What I’m Looking For U2
72. Faith George Michael
73. Wake Me Up Before You GoGo Wham!
74. I Just Call To Say I Love You Stevie Wonder
75. Party All the Time Eddie Murphy
76. Everytime You Go Away Paul Young
77. Suddenly Billy Ocean
78. Caribbean Girl Billy Ocean
79. Conga Miami Sound Machine
80. Pretty Young Girl Bad Boys Blue


81. Self Control Laura Branigan
82. High On Emotion Chris de Burgh
83. Lady in Red Chris de Burgh
84. Another Day in Paradise Phil Collins
85. Unchain My Heart Joe Cocker
86. Stop Sam Brown
87. First Time Robin Beck
88. Beat it Michael Jackson
89. Thriller Michael Jackson
90. All Night Long Lionel Richie


91. Flashdance Irene Cara
92. Maniac Michael Sembello
93. Funky Town Lipps Inc.
94. Word Up Cameo
95. Toy Soldiers Martika
96. Lessons in love Level 42
97. Never Ending Story Limahl
98. It’s a Sin Pet Shop Boys
99. Eternal Flame Bangles
100. Physical Olivia Newton John

5 Mayıs 2010 Çarşamba

Böyle bir adam


Epeydir blog yazısı yazmamıştım.
Biraz edebiyat parçalamak gerekiyordu.

Ben böyle bir adamım işte ! En derin efkarım şişenin dibinde balık olduğumda , en coşkulu sevinçlerim benden başka bir yağmur bulutuna çarptığımda sonlanır . Sonra da tekrar şişenin dibinde balık olur karşımdaki bulutla birlikte yağdırırım yağmurlarımı toprak anaya ... Gürlerim, yağarım, yıldırımlarımı yollarım ; sonra da pişman olup boya kalemlerimi elime alıp tüm renklerin en güzelini seçerek gökkuşağını çizerim …
Ben böyle bir adamım işte ! 23 yaşımı aşmışsam da daha uzak yaramaz bir çocuk gibidir küsüp gitmelerim . Ama şunu da bil ki yapayalnız kalakalmış bir adam kadardır benim sevmelerim ... Ne bilyelerimden vazgeçerim ne çekiçlerimden , ne don-ateş oynamaktan vazgeçebilirim nede “aile babası” rolünü oynamaktan , ne hayallerimden vazgeçebilirim ne gerçeklerimden . ‘Hiç büyümeyecek’ izlenimi verdiğim herkes ‘hiç küçülmeyecek’ diyene kadar sürdürebilir görüşlerini savunmayı . Onlar görüşlerinde yanıldıklarını anladıklarında arkama dönüp onlar görmeden elimi burnumun ucuna götürüp ‘nanik’ yaparım …
İnatçı olduğum kadar kabullenici , güçlü olduğum kadar kırılgan , saçmaladığım kadar mantıklı , barışçı olduğum kadar savaşçı , siyah olduğum kadar beyaz , derya olduğum kadar çölüm. Anadan üryan doğarken de , anadan üryan doğduktan sonra aldığım her bir nefeste de ve nefes alıp verirken bir kez daha öldüğümde de böyle bir adamdım . Sevdalımıza hiç duymayacağı şiirler yazarken de, ayrıldıktan sonra yaşıtlarım gibi sayıp sövmeyip sessizliğe ve anılara gömülürken de böyleydim . Hani “yedisinde neyse yetmişinde de odur” ya insan ; yedimde de böyleydim, yetmişimde de böyle olacağım işte !
Ümitte umitsizliği, kalabalıkta yalnızlığı, öfkede çaresizliği, gürültüde sessizliği, yaşanmışlıkta asla yaşanmayacakları, gerçekte hayali anlatırken cümlelerim ; yerlerinden kıpırdamaz bile kupkuru,solgun kırmızı dudaklarım .
Başta alışılmazım, alışıldığımda vazgeçilmezim . Beni böyle, ne bir eksik ne bir fazla bu halimle kabul ediyorsan et ; etmiyorsan da vazgeçemem bu halimden , çünkü ben böyle bir adamım !

23 Nisan 2010 Cuma

Kenan bile arıyor


Geçen gün özel numaradan biri aradı, açtım. Bariton bir erkek sesi merhaba dedi.
Bende refleks olarak, usulca sokulmadan merhaba dedim. ARkasından "ben, kenan imirzalıoğlu diyip, saydırmaya başlayınca ses kaydı olduğunu anlamam yaklaşık 0.1 sn sürdü. Pepsi'nin yeni reklamları için Turkcell işbirliği ile arayıp ön bilgilendirme yaptıklarını söyledi. Fakat tam dinlemeden kapadım. Tv de yayınlanacak bir reklam için ne diye arayıp haber verirler bilmem.

Düşündüm de, kenan efendi gerçekten arayıp tek tek konuşsaydı, herkesi pepsi almaya ikna etseydi falan.. Sanırım tüm hayatı bunu yapmakla geçerdi. Turkcell'in 35 milyondan fazla abonesi var diye biliyorum :D.. Millet alışkanlıklarından kolay vazgeçemiyor. Sonuçta piyasada genel olarak bakıldığında en pahalı hizmeti veren firma'da o.. Pepsiyle bir sorunum yok, bi ara coca cola'yı bırakıp sürekli pepsi içmiştim. Artık kola içmeyi tamamen bıraktım. Daha doğrusu sade kola içmemeye çalışıyorum. Sadece zararı olan bir ürün. Sigaradan farklı kilo aldırması ve sigara kadar zarar vermemesi.

Diğer bir konuda geçenlerde cep telefonuma gelen bir mesajda pepsi aracılığı ile turkcell'den kontör kazandığımdı. Müşteri temsilcisi abuzitttin ıtırbaşı(salladım bu aı) sizi arayacak yazıyordu. Gel gelelim , aradı ve bilgilerimi almaya çalıştı. Resmen banka sorgulamasına soktu. Ben baştan bir kalpazanlık olduğunu anladığım için bilgi vermedim. Kredi kartı bilgilerimi hangi hakla ister tanımadığım bir insan?
Kapattım ve savcılığa vermek üzere bir yazı hazırlamayı düşündüm. Komik olan nokta ise arayan numarayı çevirdiğimde öküz gibi bi sesin bana -ALAAOĞ-PEPSİ demesiydi.

Vay anasını ya. İnsanlar ne tilkilikler yapmaya başlamış. Aynı şekilde. Kontorkazan.com diye bir msj geldi. Müşteri temsilcisi Elif hoşafbaşı aradı bu kez. Aynı hesap..

Numarayı not etmiştim zaten size olursa da anlayacaksınızdır. Aranızda bilmeden dalgınlıkla hataya düşenler olmasın . Ve numarayı kesinlikle savcılığa verin.. Telefonlarını açarsanızda tehditlerinizi esirgemeyin..

21 Nisan 2010 Çarşamba

Mega hafıza


Bir zamanlar hbb diye bir kanal vardı. Tüm gün dönen 5 yabancı video klip dışında Mega hafıza seti reklamları ve tanıtımları yayınlarlardı.
Kanal uzun süre test aşamasında böyle devam etti. Reyting kaygısı olmadığı çok belliydi. Çünkü bir kanal, (biri shakira nın ojos asi'si olmak
üzere) 5 klip ve 1 reklamla nereye gidebilirdi ki? Ama o kanalın kalbimizdeki yeri kablo tv olmadığı dönemde artmıştı.
Kral tv izlemek istemiyorsan 5 yabancı klibi olan hbb alternatif oluyordu.

İşte o döneme damgasını vuran tanıtımdaki kişiler, Melik Duyar ve de yanlış hatırlamıyorsam sanatçı olan Cihan ünal'dı
Bu setlerde bulunan kitap ve ses kayıtları hafızanızı nasıl mükemmel yapabileceğnizi ögretiyordu.
Fakat gereken etkiyi herkeste gösterememiş olmalı ki. bir kaç sene içinde kayboldu.

Ancak halen Melik duyar ve mega hafıza'nın internette reklamları var. Ve görünce şunu demek istedim..
Gelgelelim bundan çıkarılacak bir dersimiz yok fakat dikkatimi çeken şey şu ,
Melik Duyar'ın halen kasetçalar sahibi olanlara duyduğu gibi bir saygı, başka insanlarda da olsaydı herşey çok daha güzel olurdu ...

18 Nisan 2010 Pazar

Sizde şey de mi yok?



Son yıllarda çığ gibi artan süpermarketler zinciri doğal olarak ürün fiyatlarındaki rekabeti de arttırdı. Foryou ve benzeri marketler bana çok komik geliyor. Türk insanı gibi maymun iştahlı bir ülkede az ürün sunan ama modern görünümlü marketlerin manası yok.Kozmetik ağırlığından bahsetmelerine rağmen normal bir süpermarketten daha az kozmetik ürünü olduğunu da söyleyebilirim.Avrupa da discount drugstore tarzı yerler tutabilir ama bizim hanımlarımızdan örnek verirsek Arielmatik almaya gittiklerinde orada başka marka ürün varsa onu almaz, gider başka markete paşa paşa o arielmatiği alır ve gelir.
Bugün bu tarzda açılmış bir markete girdim. (Bayıldığım bir tat olan browni intense'i almak üzere.)
İçeri girdiğimde, alçak raflar ve ayakta boş boş dolaşan iki eleman görünce bu bana çok komik geldi.
Yani bir marketten ürün almak yerine adeta bir giyim mağazasından pantolon bakacakmışım hissiyatına kapıldım. Tabi birazdan "buyrun yardımcı olalım" diyebilirler diye çevreye bakıp brownie intense bile olmadığını anlayınca çıktım gittim. Bu tarz marketlerin burada tutunamayacağını umarım anlarlar.

Girdim Tansaş'a evde beni bekleyen nescafemle içmek üzere browni mi aldım ve çıktım :D .

Cidden halen tatmadıysanız tadın bu lezzeti. Adını unutup , sizde şey yok mu demeyin.
"Brownie Intense"
Reklamında da Demet Evgar oynuyormuş bu arada. Bir kaç gün önce gördüm.

Sözün özü
discount drugstore marketler out. Grossmarketler in.

14 Nisan 2010 Çarşamba

bodoslama dalmak

Blogların arasında kaybolduğum bir dönemde açtığım 4-5 blogtan hepsini yoğunluk yüzünden bırakmıştım. Ayrıca neden onca blog açtığımı şu anda anlamıyorum.


Bu yazının bir gelişme bölümü yok, direk sonuca gidicem..

Popüler bir meta elimize geçtiğinde ona bodoslama dalmamamız gerekir. Aslında bundan bir kaybım oldu mu? Hayır..

GEnişçe Bir Dipnot:

Offf ,blog yazısı yazmayalı iyice paslanmışım. Reha Erus gibi hissettim kendimi.

Bir kaç boşluk daha bırakırsam gayet geniş kapsamlı bir yazı gibi görüneceğinden şüphe etmeye başlayacağım (gülüşmeler[ama kendi kendine]) ..

Neyse ki gazeteci değilim.. Blogların ilk girdisi genellikle merhaba, (sanki bi anda binlerce kişilere hitap edecekmiş gibi) ile başlar. Ben epey deneyimli bir yazar olduğumdan(öhöm) buna gerek duymadım..