23 Nisan 2010 Cuma

Kenan bile arıyor


Geçen gün özel numaradan biri aradı, açtım. Bariton bir erkek sesi merhaba dedi.
Bende refleks olarak, usulca sokulmadan merhaba dedim. ARkasından "ben, kenan imirzalıoğlu diyip, saydırmaya başlayınca ses kaydı olduğunu anlamam yaklaşık 0.1 sn sürdü. Pepsi'nin yeni reklamları için Turkcell işbirliği ile arayıp ön bilgilendirme yaptıklarını söyledi. Fakat tam dinlemeden kapadım. Tv de yayınlanacak bir reklam için ne diye arayıp haber verirler bilmem.

Düşündüm de, kenan efendi gerçekten arayıp tek tek konuşsaydı, herkesi pepsi almaya ikna etseydi falan.. Sanırım tüm hayatı bunu yapmakla geçerdi. Turkcell'in 35 milyondan fazla abonesi var diye biliyorum :D.. Millet alışkanlıklarından kolay vazgeçemiyor. Sonuçta piyasada genel olarak bakıldığında en pahalı hizmeti veren firma'da o.. Pepsiyle bir sorunum yok, bi ara coca cola'yı bırakıp sürekli pepsi içmiştim. Artık kola içmeyi tamamen bıraktım. Daha doğrusu sade kola içmemeye çalışıyorum. Sadece zararı olan bir ürün. Sigaradan farklı kilo aldırması ve sigara kadar zarar vermemesi.

Diğer bir konuda geçenlerde cep telefonuma gelen bir mesajda pepsi aracılığı ile turkcell'den kontör kazandığımdı. Müşteri temsilcisi abuzitttin ıtırbaşı(salladım bu aı) sizi arayacak yazıyordu. Gel gelelim , aradı ve bilgilerimi almaya çalıştı. Resmen banka sorgulamasına soktu. Ben baştan bir kalpazanlık olduğunu anladığım için bilgi vermedim. Kredi kartı bilgilerimi hangi hakla ister tanımadığım bir insan?
Kapattım ve savcılığa vermek üzere bir yazı hazırlamayı düşündüm. Komik olan nokta ise arayan numarayı çevirdiğimde öküz gibi bi sesin bana -ALAAOĞ-PEPSİ demesiydi.

Vay anasını ya. İnsanlar ne tilkilikler yapmaya başlamış. Aynı şekilde. Kontorkazan.com diye bir msj geldi. Müşteri temsilcisi Elif hoşafbaşı aradı bu kez. Aynı hesap..

Numarayı not etmiştim zaten size olursa da anlayacaksınızdır. Aranızda bilmeden dalgınlıkla hataya düşenler olmasın . Ve numarayı kesinlikle savcılığa verin.. Telefonlarını açarsanızda tehditlerinizi esirgemeyin..

21 Nisan 2010 Çarşamba

Mega hafıza


Bir zamanlar hbb diye bir kanal vardı. Tüm gün dönen 5 yabancı video klip dışında Mega hafıza seti reklamları ve tanıtımları yayınlarlardı.
Kanal uzun süre test aşamasında böyle devam etti. Reyting kaygısı olmadığı çok belliydi. Çünkü bir kanal, (biri shakira nın ojos asi'si olmak
üzere) 5 klip ve 1 reklamla nereye gidebilirdi ki? Ama o kanalın kalbimizdeki yeri kablo tv olmadığı dönemde artmıştı.
Kral tv izlemek istemiyorsan 5 yabancı klibi olan hbb alternatif oluyordu.

İşte o döneme damgasını vuran tanıtımdaki kişiler, Melik Duyar ve de yanlış hatırlamıyorsam sanatçı olan Cihan ünal'dı
Bu setlerde bulunan kitap ve ses kayıtları hafızanızı nasıl mükemmel yapabileceğnizi ögretiyordu.
Fakat gereken etkiyi herkeste gösterememiş olmalı ki. bir kaç sene içinde kayboldu.

Ancak halen Melik duyar ve mega hafıza'nın internette reklamları var. Ve görünce şunu demek istedim..
Gelgelelim bundan çıkarılacak bir dersimiz yok fakat dikkatimi çeken şey şu ,
Melik Duyar'ın halen kasetçalar sahibi olanlara duyduğu gibi bir saygı, başka insanlarda da olsaydı herşey çok daha güzel olurdu ...

18 Nisan 2010 Pazar

Sizde şey de mi yok?



Son yıllarda çığ gibi artan süpermarketler zinciri doğal olarak ürün fiyatlarındaki rekabeti de arttırdı. Foryou ve benzeri marketler bana çok komik geliyor. Türk insanı gibi maymun iştahlı bir ülkede az ürün sunan ama modern görünümlü marketlerin manası yok.Kozmetik ağırlığından bahsetmelerine rağmen normal bir süpermarketten daha az kozmetik ürünü olduğunu da söyleyebilirim.Avrupa da discount drugstore tarzı yerler tutabilir ama bizim hanımlarımızdan örnek verirsek Arielmatik almaya gittiklerinde orada başka marka ürün varsa onu almaz, gider başka markete paşa paşa o arielmatiği alır ve gelir.
Bugün bu tarzda açılmış bir markete girdim. (Bayıldığım bir tat olan browni intense'i almak üzere.)
İçeri girdiğimde, alçak raflar ve ayakta boş boş dolaşan iki eleman görünce bu bana çok komik geldi.
Yani bir marketten ürün almak yerine adeta bir giyim mağazasından pantolon bakacakmışım hissiyatına kapıldım. Tabi birazdan "buyrun yardımcı olalım" diyebilirler diye çevreye bakıp brownie intense bile olmadığını anlayınca çıktım gittim. Bu tarz marketlerin burada tutunamayacağını umarım anlarlar.

Girdim Tansaş'a evde beni bekleyen nescafemle içmek üzere browni mi aldım ve çıktım :D .

Cidden halen tatmadıysanız tadın bu lezzeti. Adını unutup , sizde şey yok mu demeyin.
"Brownie Intense"
Reklamında da Demet Evgar oynuyormuş bu arada. Bir kaç gün önce gördüm.

Sözün özü
discount drugstore marketler out. Grossmarketler in.

14 Nisan 2010 Çarşamba

bodoslama dalmak

Blogların arasında kaybolduğum bir dönemde açtığım 4-5 blogtan hepsini yoğunluk yüzünden bırakmıştım. Ayrıca neden onca blog açtığımı şu anda anlamıyorum.


Bu yazının bir gelişme bölümü yok, direk sonuca gidicem..

Popüler bir meta elimize geçtiğinde ona bodoslama dalmamamız gerekir. Aslında bundan bir kaybım oldu mu? Hayır..

GEnişçe Bir Dipnot:

Offf ,blog yazısı yazmayalı iyice paslanmışım. Reha Erus gibi hissettim kendimi.

Bir kaç boşluk daha bırakırsam gayet geniş kapsamlı bir yazı gibi görüneceğinden şüphe etmeye başlayacağım (gülüşmeler[ama kendi kendine]) ..

Neyse ki gazeteci değilim.. Blogların ilk girdisi genellikle merhaba, (sanki bi anda binlerce kişilere hitap edecekmiş gibi) ile başlar. Ben epey deneyimli bir yazar olduğumdan(öhöm) buna gerek duymadım..